IŞİD'in Suriye ve Irak'taki Cephaneliği - 1: 2020 Yılının Başından İtibaren IŞİD'in Suriye ve Irak'ta Kullandığı ve Ele Geçirdiği Silahlar
Tahmini Okuma Süresi: 19 dk
1- Giriş
Bu yazıdaki amaç, bu pusularda kullanılan ve ele geçirilen silahları ve silahların kaynaklarını incelemek. IŞİD’in kullandığı ve ele geçirdiği silahlar, 2020 yılının başından bu yana çeşitli IŞİD’e ait propaganda ve haber kaynaklarından derlenmiştir. Dolayısıyla, IŞİD’in kullandığı ve ele geçirdiği silahların ancak bir kısmı burada yer bulabildi. Ancak, sınırlı da olsa, bu materyaller IŞİD’in kullandığı silahlar ve ateş gücü hakkındaki çeşitli soruları ve kafa karışıklıklarını ortadan kaldırabilir. Elbette ki bu yazı, uzaktan yapılmış bağımsız analizlerden oluştuğu için, hiçbir şekilde resmi bir bilgi içermemektedir.
Not: Analizde AKM ve PKM gibi Ortadoğu’daki ‘Devlet Dışı Silahlı Gruplar (DDSG)’da çok fazla bulunan silahların analizine çok fazla yer verilmedi.
Suriye ve Irak’ta peş peşe gelen yenilgilerin ardından, IŞİD’in bu bölgelerde yeniden toparlanmaya çalıştığı bir gerçek. 2020 yılının başından bu yana IŞİD, Afrika dahil birçok bölgede etkili saldırılar düzenleme çabasında. Özellikle Irak ve Suriye’de IŞİD’in, eski gücüne tekrar ulaşmak için büyük bir çaba gösterdiği son derece açık. Suriye’de özellikle çöl bölgelerinde etkili olan IŞİD, çeşitli noktalarda son derece ciddi saldırılar düzenleme ve pusu kurma imkanına sahip. Aynı şekilde Irak’ta da IŞİD’in tehlikeli pusular kurabildiği görülüyor.
İncelenecek materyallerden en önemlisi, IŞİD’in 13 Mart 2020’de tarihinde Kerkük Bölgesi’nden yayınladığı propaganda videosu. Yaklaşık 30 dakikalık olan bu videoda, çeşitli saldırı, ibadet ve eğitim görüntüleri bulunuyor. Bu videoda göze çarpan ilk silah, Hırvatistan yapımı ‘VHS-2’ tüfekleri.
VHS-2 ve varyantları (yukarıdaki resimde sağda görünen), resmi olarak Irak’ın Federal Güvenlik Güçleri tarafından kullanılmakta. Irak’taki güvenlik güçlerine, 30 Milyon $ karşılığında, VHS-2 tüfeklerinden yaklaşık 100.000 adet gönderildiği söyleniyor. IŞİD’in de VHS-2 tüfeklerini Irak Güvenlik Güçleri’nden ele geçirmiş olması son derece normal. Aşağıdaki resim, 13 Mart’ta yayınlanan videodan alınmıştır ve ele geçirilen silahlar arasında en az 3 adet VHS-2 tüfeğinin olduğu görülüyor. Aynı zamanda, VHS-2’ye göre daha seyrek de olsa, IŞİD’in elinde VHS-1 bulundurduğunu gösteren görüntüler de mevcut. Tıpkı VHS-2 gibi VHS-1 de Irak Güvenlik Güçleri’ne yapılan saldırılar sonrasında ele geçiriliyor.
IŞİD’in Irak’ta kullandığı bir başka Hırvatistan yapımı silah ise HS9 tabancaları. HS9 (aşağıda gösterilmektedir) tabancaları da resmi olarak Irak’taki polisler tarafından kullanılmakta. Bu silahların da tıpkı diğer Hırvatistan HS yapımı VHS-2 tüfekleri gibi Irak güvenlik güçlerinden ele geçirildiği söylenebilir.
Bu silahların yanısıra, IŞİD’in sık sık M16A2, M16A4 ve M4 gibi, bölgeye ABD tarafından gönderilen silahları kullandığı da görülüyor. Bu silahların Irak Güvenlik Güçleri’nden ele geçirilmiş olmasının son derece muhtemel olmasının yanısıra, bu silahlar aynı zamanda Kürdistan Bölgesel Yönetimi (KRG)’ne bağlı Peşmerge’lerden de ele geçirilmiş olabilir.
M16A2/A4 tipi silahların aynı zamanda Suriye’de de IŞİD tarafından kullanıldığı görülüyor.
Suriye, Humus’tan yayınlanan yukarıdaki resimde, IŞİD’in M16A2 silahını sarmak için kamuflaj bantı da kullanıldığı görünüyor. Bu bantlar, bölgelerdeki satıcılardan doğrudan alınmış veya doğrudan IŞİD tarafından yapılmış olabilir.
5.56x45’lik mühimmata sahip bu silahlar, son derece etkili ve birçok IŞİD militanının elinde bu silahları görmek mümkün.
IŞİD’in 16 Mayıs 2020 tarihinde yayınladığı fotoğraflarda da M16A1’e benzeyen silah dikkat çekmekte. Yukarıda görülen silah ise Çin yapımı bir Norinco CQ 5.56. Norinco CQ 5.56, M16A1’in kopyası olarak Çin’de, Norinco tarafından üretilmiştir. Görünüş itibariyle M16A1 silahı ile hemen hemen aynıdır. CQ 5.56’nın namlusu da M16A2 ve M16A4 silahlarından farklı olarak, tıpkı M16A1 namluları gibi daha ince bir yapıya sahip olsa da , dipçiklerindeki çıkıntı ve yuvarlak el kundağı sayesinde M16A1 ve AR-15 gibi silahlardan ayırt edilebilirler.
CQ 5.56 silahları ise IŞİD’in eline birden fazla kaynaktan geçmiş olabilir. Karaborsaya ek olarak, bu silah Suriye’deki muhalif gruplardan ele geçirilmiş olabilir. Ayrıca CQ 5.56’nın İran tarafından üretilen S-5.56 isimli bir kopyası da bulunmaktadır. Dolayısıyla resimdeki silahın bir S-5.56 olması ihtimali göz önünde bulundurulduğu takdirde, silahın İran destekli milis güçlerinden ele geçirilmiş olması da son derece olasıdır.
Resimde dikkat çeken başka bir materyal ise CQ 5.56 silahına takılmış olan bir Pulsar Apex XD50 termal dürbün. Pulsar Apex termal dürbünleri de, Ortadoğu’da karaborsadan rahatlıkla elde edilebilen malzemeler arasında. Ayrıca Pulsar Apex dürbünleri gibi çeşitli malzemelerin birkaç yıl önce Türkiye’deki IŞİD hücreleri tarafından, Suriye sınırından kaçak yollarla IŞİD için kaçırıldığı bildirilmişti. Dolayısıyla resimde görülen Pulsar Apex XD50’nin kaynağı hakkında kesin bir şey iddia etmek çok zor.
Termal dürbünlerin yanısıra, IŞİD'in hem M16 varyantı taarruz tüfeklerinde hem de çeşitli tabancalarda susturucu kullandığı da görülüyor.
Susturucu takılmış bir adet Glock 19 Gen 3
Bu susturucular karaborsadan alınmış veya militanlar tarafından elde üretilmiş olabilir. Özellikle Suriye'de (Afrin ve İdlib'de), karaborsada el yapımı susturuculara rastlamak mümkün. Suriye'den Yemen’e kadar Telegram gibi sohbet uygulamaları üzerinde oluşturulan karaborsa/satım gruplarında çeşitli silahların yanısıra termal dürbün ve susturucu gibi aparatların da satışı yapılıyor. Karaborsaya düşmüş susturucuların ise büyük bir kısmı el yapımı.
Yukarıda görülen susturucu ise İdlib, Suriye’de Telegram üzerinden kurulmuş bir alım-satım grubunda satışa sunulan, el yapımı bir susturucu. Bu susturucuya ise satıcı tarafından 30$’lık bir fiyat biçilmiş.
Bu susturuculara İdlib'de rastlantsa da Irak'da çok yaygın olduklarını gösteren bir durum yok. Dolayısıyla IŞİD'in kullandığı susturucuların doğrudan IŞİD tarafından yapılmış olması, buradan çıkarılabilecek en muhtemel sonuç.
Ortadoğu dahil birçok bölgede, çeşitli silahların Çin üretimi kopyalarına çok sık rastlanmaktadır. Bu kopyalar, birçok kişi tarafından kolaylıkla silahın orijinal versiyonu ile karıştırılabilir. Elbette ki CQ 5.56 silahları ne Ortadoğu’da ne de IŞİD’de bulunan tek Çin üretimi silah.
AK-47’nin kopyası olarak Çin’de üretilen Type-56 varyantı tüfekler, Ortadoğu’daki en yaygın silahlardan. Type-56 da tıpkı CQ 5.56 gibi Norinco tarafından üretilmekte.
Type-56’nın yanısıra Type-56-1 (Type-56’nın seyyar dipçikli modeli) ve Type-56-2, Ortadoğu’da en sık rastlanan silahlardan.
Standart AK-47 tüfeklerinden farklı olarak Çin yapımı Type-56’lar düz namlu ağızlarına ve tepesi kapalı arpacıklara sahiptirler. Aynı amanda silahın kubuzunda bulunan vidaların yerleri farklı olduğu için buradan da ayırt edilebilirler. Çin Type-56-2’nin en belirgin özelliği, diğer AK ve Type-56 varyantlarından farklı olarak dipçikleri ve kabzalarıdır.
Yukarıda görülen Çin yapımı Type-56-2 silahının Ortadoğu’da çok fazla resmi kullanıcısı bulunmakta. İran, Irak, Suriye ve Kürdistan Bölgesel Yönetimi bu silahı resmi olarak kullanan yapılanmalar arasında. IŞİD de bu silahı bu ülkelerin desteklediği herhangi bir yapılanmadan ele geçirmiş ya da karaborsadan satın almış olabilir. Ortadoğu’daki silah borsasında Çin yapımı Type-56 tüfeklerinin de fiyatı Rus yapımı AKM veya çeşitli AK varyantlarına göre daha ucuzdur.
AK/M varyantlarıyla sıkça karıştırılan bir başka silah ise Zastava yapımı M70 silahları veya M70AB2’nin bir Irak kopyası olan ‘Tabuk’ tüfekleri.
Yukarıda görülen Zastava M70AB2 tüfeği ve onun Irak’ta üretilen kopyası olan ‘Tabuk’ tüfekleri, Ortadoğu’da sık rastlanan silahlar arasında. Genel görünüşü ile AKM/S tipi silahlarla büyük benzerlik gösterirler. Ancak arpacık modeli, üç delikli yapısı ve gaz tüpünün üstündeki aparat, silahın en belirgin özelliğidir.
Yukarıdaki resimde Zastava M70AB2 silahının altında GH SMK-W yazılı sis bombaları görünüyor. ‘W’ ise sisin renginin beyaz olduğunu işaret etmekte. Bu sis bombalarının pek çok kullanım amacı olabilir. Çeşitli noktalarda düşmanın görüşünü bozmak için ya da farklı renkte dumanlar kullanarak haberleşmek veya bir noktayı işaretlemek için kullanılabilirler.
IŞİD’in Irak yapılanmasının elinde bulunan bir diğer silah ise yukarıda görülen Rus yapımı ORSIS T-5000 keskin nişancı tüfeği. Bu tüfeklerin ilk tanıtımı 2011 yılında yapılmasına rağmen, tüfekler sahahada ilk olarak 2018 yılında kullanıldı. ORSIS yapımı T-5000 tüfekleri standart olarak DH 5-20x56 dürbüne sahiptirler. Resimden anlaşıldığı kadarıyla buradaki T-5000 de standart bir dürbüne sahip gibi görünüyor. Bu silah ise yüksek olasılıkla Irak Özel Kuvvetleri veya Haşdi Şahbi’den ele geçirildi. Buradaki görüntü 15 Mayıs 2020 tarihinde IŞİD’in Irak yapılanması tarafından yayınlanan bir propaganda videosundan alınsa da, bu görüntü IŞİD’in 28 Ocak 2020’de Irak, Mahmur’da Haşdi Şahbi’ye yönelik düzenlenen saldırıyı üstlenmesi ardından paylaştığı bir fotoğraf.
Ancak IŞİD’in bu silahı Irak’ta ele geçirdiğini ileri sürsek de tam olarak ne zaman ele geçirdiğini söylemesi güç.
Aynı videodaki (15 Mayıs 2020 tarihli) başka bir kare ise daha fazla silahı tanıma imkanı sunuyor.
Burada ilk olarak önde bulunan üç IŞİD emirinin AKS-74U isimli karabina silahları taşıdığını görüyoruz. AKS-74U silahı, El-Kaide ve IŞİD gibi çeşitli cihatçı örgütlerde bir nevi önemli bir statünün temsili olarak yorumlanabilir. AKS-74U silahı, önce Usame bin Ladin’in ve ardından da Ebu Bekir e-Bağdadi’nin kişisel silahı olmuştur. Diğer AK varyantlarından farklı olarak AK-74 ve türevleri 7.62x39 mm’lik mermi yerine 5.45x39’luk mühimmat kullanır. AK-74’ün seyyar dipçikli karabina modeli olan AKS-74U ise meskun alanlarda daha etkili bir silah olsa da, açık alanda da kullanıldığı görülür. Bağdadi ve Ladin gibi liderlerin genellikle araziden ziyade güvenli noktalarda bulunması, neden AKS-74U kullandıklarını daha net açıklar. Ancak açık arazide AKS-74U’nin kullanılmasının en büyük nedeni bir güç temsilinden kaynaklanmaktadır. Bu silaha da hem Suriye’de bulunan hem de Irak’ta bulunan IŞİD’in elinde sıkça rastlanılıyor.
Ayrıca Irak’tan yayınlanan bu resimde, elinde AKS-74U bulunduran üç emirden en solda olanının tuttuğu AKS-74U’nun, tıpkı Bağdadi’nin de kullandığı gibi 45 mermi kapasiteli bir şarjöre sahip olduğu dikkat çekici. Bu şarjörün bir RPK şarjörü olduğunu söylemek de mümkün.
Videodan alınan resmin en solundaki kamyonetin üstünde görülen silah ise 73mm kalibreye sahip bir geri tepmesiz tüfek olan SPG-9. SPG-9 silahı, birçok Sovyet yapımı silah gibi Ortadoğu’daki çoğu DDSG’de bulunan bir silahtır. Bu silah hem Suriye, İran ve Irak gibi ülkelerin ordularının, hem de PKK, Hizbullah, FKÖ ve Taliban gibi DDSG’lerin envanterinde bulunmaktadır. Dolayısıyla IŞİD bu silaha pek çok farklı kaynaktan ulaşmış olabilir.
Resimdeki bir diğer önemli silah ise en sağdaki kamyonetin üstünde bulunan W85 isimli ağır makinalı silah.
W85 ağır makinali silah (AMS) da tıpkı Type-56 ve CQ 5.56 silahları gibi Norinco tarafından Çin’de üretilmektedir.
W85 AMS, sık sık Doçka/Doşka olarak da bilinen Sovyet yapımı DShK/DShKM ile karıştırılmaktadır. Genel olarak benzer görünüme sahip olsa da namlusu ve arpacığı sayesinde ayırt edilebilir. W85 AMS’ler de Suriye, İran ve Irak’ın ordularının ve ÖSO’nun envanterinde bulunan silahlar arasındadır. Dolayısıyla IŞİD’in bu silahı ele geçirdiği 4 farklı kaynak olabilir.
IŞİD’in 24 Nisan’da Irak Ordusu’na yönelik kurduğu pusuda ise farklı bir silah modifikasyonu ortaya çıkıyor. Resimde görülen silah AKMS model bir taarruz tüfeği. Silahta ise standart şarjör yerine tambur şarjör kullanıldığı dikkat çekiyor. Bu şarjörler, 30 mermi kapasiteli standart AK şarjörlerine göre daha fazla mermi alabilir. Dolayısıyla şarjör değiştirmeden uzun süre çatışmayı sürdürmek amacıyla kullanılırlar.
Ancak bu şarjörler, mermi besleme açısından sorunlara yol açabildiği için pek de tercih edilmezler.
AKM/S tipi silahara ek olarak, IŞİD’in 31 Mart 2020 tarihinde Suriye, Humus’tan yayınladığı bir videoda ‘AK-103’ tipi silahları kullandığı da görülüyor.
AK-103 kırmızı kare içinde
AK-103 tüfekleri görünüşü dolayısıyla sık sık AK-74 tipi tüfekler ile karıştırılmaktadırlar. Özellikle namlu freni ikisinin de çok benzer bir yakınlığa sahip olsa da, yakından bakıldığında ufak farklılıklar gösterirler. Ancak AK-103 ve AK-74 tipi tüfeklerinin en ayırt edici özelliği farklı mühimmat kullanmalarıdır.
AK-74 tipi silahlarda 5.45x39 mm’lik mühimmat kullanılırken, AK-103 tipi silahlarda ise 7.62x39 mm’lik mühimmat kullanılmaktadır. Dolayısıyla bu iki silahı ayırt etmenin en iyi yolu silaha takılı olan şarjörü incelemektir. AK-103 tipi silahlarda, tıpkı AK-47 ve AKM gibi 7.62’lik mühimmat kullanıldığından ötürü daha kavisli bir yapıya sahip olan şarjör kullanılmaktadır.
IŞİD’in 5 Nisan’da yayınladığı raporda, Irak Ordusu’ndan Anbar bölgesinde ele geçirilen başka silahları görmek mümkün.
IŞİD’in Anbar, Irak’ta ele geçirdiği silahların arasında, en solda bir adet DShKM (Doçka/Doşka olarak da bilinen) bir adet ağır makinalı silah olduğu görülüyor. Onun yanında bir adet PK (Biksi olarak da bilinir), bir adet AK tipi taarruz tüfeği ve bir adet RPK hafif makinalı silahın da IŞİD’in eline geçtiğini görmek mümkün.
Ayrıca sadece Irak’ta değil, Suriye’de de IŞİD’in DShKM tipi ağır makinalı silahı olduğu pekala söylenebilir.
Resimde, namlu ve dipçik sayesinde silahın net bir biçimdi DShKM olduğu görülebiliyor. Yukarıda Humus, Suriye’de çekilmiş olan resim de IŞİD’in geleneksel Ramazan’da olarak yayınladığı propaganda fotoğrafları arasında yer alıyor.
IŞİD’in elinde olan bir başka ağır makinalı silah ise, Diyala’da ele geçirdiğini açıkladığı NSV ağır makinalı silah. Resimden ötürü silahın ne durumda olduğunu söylemek zor. Kurulan pusunun ilk etabının askeri araçlara yönelik düzenlenen EYP saldırısı olduğu düşünüldüğü takdirde ve Irak Ordusu ile girilen çatışmalar göz önünde bulundurulduğunda, silahın önemli oranda hasar almış olması mümkün.
Bu silahlara ek olarak, IŞİD’in Irak’ta sık sık havan saldırısı gerçekleştirdiği de, hem videolarında hem de yayınladıkları raporlarda görülüyor. En göze çarpan Havan topu ise 81mm M91 havan topu.
(Kaynakça: http://thearkenstone.blogspot.com/2014/01/identifying-iranian-mortars-guide.html)
Tahmin edilebileceği gibi İran yapımı havan mühimmatları Ortadoğu’da sık sık kullanılmakta. Birçok İran yapımı havan mühimmatı gibi 81mm’lik M91’lerin de AZ111A2 tipi fünye kullanıldığı görünmekte. Bu mühimmatlar da pekala bölgedeki İran destekli milislerden ele geçirilmiş olabilir.
Roketatarlardan ise Ortadoğu’da en sık karşılaşılan model ise RPG-7 ve varyantlarıdır.
Yukarıda, bir IŞİD militanı RPG-7’yi kullanırken görülüyor. Kullandığı başlık ise bir adet PG-7VM. Hem başlık hem de RPG-7 (ve Çin kopyası olan Type-69) roketatar, Ortadoğu’da sıkça karşımıza çıkmakta. birçok farklı kaynaktan ele geçirilmiş ya da satın alınmış olabilir.
IŞİD’in Humus, Suriye’den yayınladığı başka bir fotoğrafta ise bir adet F-1 ve bir adet Güney Kore yapımı K413 el bombası görülüyor.
F-1 el bombaları ve F-1 el bombasında kullanılan UZRGM tipi fünyeler IŞİD tarafından sık sık kullanılmakta. Özellike UZRGM tipi fünyelere IŞİD’in geliştirdiği El Yapımı Patlayıcı (EYP)’larda sıkça rastlamak mümkün.
(Burada görülen EYP’de UZRGM tipi fünye sarıyla, infilahklı fitiller ise kırmızıyla işaretlenmiştir. EYP’nin hammaddesi ise TNT gibi görünüyor.)
Güney Kore yapımı K413 el bombalarının ise kaynağının Irak olması muhtemel. IŞİD’in geçmiş yıllarda Irak’ta ele geçirdiği silahlar arasında K413 el bombalarına sıkça rastlanılmakta.
Yukarıda, içinde K413 el bombalarının da bulunduğu patlayıcılar, 2017 yılında Irak’ta (Dijlah Wilayah) IŞİD tarafından ele geçirildi. Suriye’deki K413 el bombalarının kaynağının Irak olması son derece muhtemel. (Resim kaynağı)
IŞİD’in kullandığı bir başka patlayıcı ise Humus, Suriye’den yayınladığı videoda görülen OZM-72 anti personel mayını.
OZM-72 de diğer patlayıcılar ve silahlar gibi zaman zaman karaborsada satılmaktadır. Açık alanlarda kullanılmak üzere tasarlanmıştır.
Bunların yanısıra IŞİD'in Humus'ta 23mm çapında olan, Sovyet yapımı ZU-23-2 makineli uçaksavar kullandığı da görülüyor.
ZU-23-2'nin resmi kullanıcıları arasında da Suriye, Irak ve Kürdistan Bölgesel Yönetimi bulunmakta. IŞİD'in ZU-23-2 silahını da bu ülkelerin ordularından birine yaptığı baskınlarda ele geçirdiğini söylemek mümkün.
9M113 Konkurs, Rus tanksavar güdümlü bir füzedir. Suriye'de kullanılan Konkurs'lar, doğrudan Rusya tarafından Suriye Ordusu'na gönderildi. Buradaki Konkurs ise Suriye Ordusu'ndan ele geçirilmiş olabilir.
Konkurs gibi kablo ile güdümlenen tanksavarlar, lazer güdümlü füzelerin aksine araçların uyarı sistemlerini etkinleştirmez. Ayrıca tel güdümlü tanksavarlar, jammerlardan da etkilenmezler. Bu silahların en büyük avantajı ise hem personellere hem de askeri araçlara karşı rahatlıkla kullanılabilmesi.
Sonuç olarak, Irak ve Süriye’de IŞİD’in bitmediği, aksine hala son derece tehlikeli bir yapı olarak karşımıza çıktığı görülmekte. Ellerinde bulunan yüksek ateş gücü sayesinde etkili vur-kaç saldırıları gerçekleştirebilecek ve dolayısıyla da ateş gücünü arttırabilecek kaynaklara sahipler. Nihai olarak da bölgede yaşayan ve farklı inançlara sahip birçok topluluk için, IŞİD hala bir numaralı tehdit.
Bu makale hazırlanırken bulundukları çeşitli yardımlar için @AnalyistMick ve Visible Jihad’a teşekkür ederim. Eğer makaleyi beğendiyseniz, Patreon’dan abone olarak destek olabilirsiniz: https://www.patreon.com/posts/37111880
IŞİD'in Suriye ve Irak'taki Cephaneliği - 1: 2020 Yılının Başından İtibaren IŞİD'in Suriye ve Irak'ta Kullandığı ve Ele Geçirdiği Silahlar
Güzel yazı , sadece bir konuda yanılıyorsunuz: VHS2 piyade tüfeği- 30 milyon dolara 100.000 adet satın almak imkansız. Tüfek başına 300 dollar yapar , bu paraya bir adet HS tabancası bile satmazlar Hırvatlar , İrak hükümetine . VHS2 tüfeğin gerçek toptan satış fiyatı , hükümetlere ve güvenlik güçleri için 1000 dollar. Saygılar